KÜLTÜRLER ARASI İLETİŞİMİ ENGELLEYEN BAZI FAKTÖRLER
Öz
İletişim kısaca, insanların birbirlerine duygu ve düşüncelerini aktarmaları veya daha teknik bir yaklaşımla, “bilgi üretme, aktarma ve anlamlandırma süreci” (Dökmen, 1998, S. 19) şeklinde tanımlanabilir. Kültürler arası iletişim ise. kavramın kendisinden de anlaşıldığı gibi, farklı kültürlere mensup insanlar arasında gerçekleşen bilgi alış-verişi ve değişimidir.
İki veya daha fazla insan arasında iletişimin gerçekleşebilmesinin öncelikli şartı, gerek konuşmacı, gerekse dinleyici konumunda olan kişilerin iletişim aracı olarak aynı dili kullanmalarıdır. Bu genel bir kabuldür. Ancak, söz konusu kişilerin bilgi dağarcıklarının, eğitim düzeylerinin, yaşlarının, mesleklerinin, cinsiyetlerinin ve özellikle yetişmiş oldukları kültürel dünyanın aynı veya farklı olmasının iletişime olumlu veya olumsuz etki yaptığı çoğu zaman gözlerden kaçan, en azından üzerinde gerektiği gibi durulmayan, bir ayrıntı olarak karşımıza çıkmaktadır. Yani aynı dili konuşmak, özellikle iletişim yabancı dilde gerçekleşiyorsa, başarılı bir iletişimin kurulabilmesi için her zaman yeterli olmamaktadır. Çünkü, çocukluktan itibaren edinilen gerek dille ilgili, gerekse dil dışı sosyo-kültürel davranış biçimleri öyle veya böyle iletişime yansımakta, kolay kolay devre dışı bırakılamamaktadır. Daha açık bir ifadeyle; her toplumun kendine özgü değer yargıları, sosyal normları, olaylara bakış açılan, algılamaları ve ön kabulleri farklı olduğu gibi, her dilde o dili konuşan toplumun sosyo-kültürel özelliklerini yansıtan, belirli durumlarda kullanılan spesifik ifadeler, atasözleri.
İki veya daha fazla insan arasında iletişimin gerçekleşebilmesinin öncelikli şartı, gerek konuşmacı, gerekse dinleyici konumunda olan kişilerin iletişim aracı olarak aynı dili kullanmalarıdır. Bu genel bir kabuldür. Ancak, söz konusu kişilerin bilgi dağarcıklarının, eğitim düzeylerinin, yaşlarının, mesleklerinin, cinsiyetlerinin ve özellikle yetişmiş oldukları kültürel dünyanın aynı veya farklı olmasının iletişime olumlu veya olumsuz etki yaptığı çoğu zaman gözlerden kaçan, en azından üzerinde gerektiği gibi durulmayan, bir ayrıntı olarak karşımıza çıkmaktadır. Yani aynı dili konuşmak, özellikle iletişim yabancı dilde gerçekleşiyorsa, başarılı bir iletişimin kurulabilmesi için her zaman yeterli olmamaktadır. Çünkü, çocukluktan itibaren edinilen gerek dille ilgili, gerekse dil dışı sosyo-kültürel davranış biçimleri öyle veya böyle iletişime yansımakta, kolay kolay devre dışı bırakılamamaktadır. Daha açık bir ifadeyle; her toplumun kendine özgü değer yargıları, sosyal normları, olaylara bakış açılan, algılamaları ve ön kabulleri farklı olduğu gibi, her dilde o dili konuşan toplumun sosyo-kültürel özelliklerini yansıtan, belirli durumlarda kullanılan spesifik ifadeler, atasözleri.
Tam Metin:
PDFRefback'ler
- Şu halde refbacks yoktur.
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.