Eskiçağda Anadolu Su Kaynakları(Orta ve Doğu Anadolu)

Veli ÜNSAL

Öz


Her insan topluluğu dünya üzerinde bir yer işgal eder. Başka bir ifade ile insan topluluklarının tümü coğrafî bir mekâna
sahiptir. Coğrafî mekân, üzerinde yaşayan toplulukların maddi hayatlarına değişik biçimlerde etki etmektedir. Örneğin, deniz
kenarında oturan insanlarla yaylalarda oturanların, nehir kenarında oturanlarla bozkırlarda oturan toplumların yaşantıları
birbirinden farklıdır. Bu durumda tarihiolaylar toplumların üzerinde yaşadıklarıcoğrafî mekânların toplumlara etkileri
çerçevesinde değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Tarih boyunca insanlar bir coğrafyayıyerleşim yeri olarak seçerken dikkat ettikleri en önemli unsurlardan biri su kaynaklarına
yakınlıktır. Hatta Anadolu’da kurulan krallıkların birçoğu yerleşim yeri olarak su kaynaklarının bulunduğu coğrafyalarıkendilerine
mekân olarak seçmişlerdir. Örneğin, M.Ö. II. binin ortalarından itibaren Anadolu’ya hâkim olan Hitit Devleti Kızılırmak’ın
bulunduğu bölgeye yerleşirken, M.Ö. I. binin ilk çeyreğinde güçlü bir krallık haline gelen Phrygler Sakarya havzasına, M.Ö. 9-6.
yüzyıllar arasında ortaya çıkan Urartu Krallığıise Van ve Urmiye gölleri arasındaki bölgeye yerleşmişlerdir. Adıgeçen krallıklardan
Hititler ve Phrygler Orta Anadolu, Urartular ise Doğu Anadolu’daki su kaynaklarının bulunduğu alanlarıkendilerine uygun
görmüşlerdir.
Su kaynaklarıAnadolu’da kurulan krallıkların yayılım alanlarınıetkilediği gibi, krallıklar arasında gerçekleşen siyasi olaylarda da
etkili olmuştur. Bilindiği gibi Eskiçağtarihinde siyasi sınır kavramıgeçerli değildir. Bunun yerine coğrafya sınır olarak
belirlenmiştir. Nitekim Med ve Lydia Krallıklarıarasında, M.Ö. 585 tarihinde gerçekleşen savaşsonunda Kızılırmak her iki devleti
birbirinden ayıran bir sınır olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca, Doğu Anadolu’nun önemli su kaynaklarından olan Aras ve Dicle
Nehirleri hala sınır görevi görmektedirler.
Tüm bunların yanında Eskiçağliteratürüne göre, bir bölgeye yerleşen insan topluluklarının, kendi isimlerini bulundukları
coğrafyaya vermeleri bilinen bir yöntemdir. Anadolu’daki su kaynaklarının hemen hepsi Eskiçağda, günümüzde kullanıldıkları
isimlerden farklıisimlerle anılmışlardır. Bunlardan Kızılırmak’a Hititler tarafından Marasantiya, Grekler tarafından ise Halys
isimleri verilmiştir. Sakarya Nehri’ne Hititler tarafından Sahiriya/Siyanda ve Grekler tarafından Sangarios ismi verilirken, Aras
Nehri’ni Grekler Araxes/Arax ismiyle anmışlardır. Ayrıca Dicle Nehri Sümerler tarafından Idigna, Akadlar tarafından Idiglat ve
Grekler tarafından Tigris isimleri ile anılırken; Fırat Nehri Sümerler tafarından Buranun, Akadlar tarafından Purattu ve Grekler
tarafından Euphrates isimleri ile anılmıştır.
Bu çalışmada su kaynaklarının isimlerinden Eskiçağdaki önemlerine, krallıklar arasında geçen siyasi olaylardaki rollerinden
antik kaynaklarda rastlanan kayıtlarına kadar birçok konudaki özelliklerine değinilecektir.

Anahtar Kelimeler


Kızılırmak (Halys), Sakarya (Sangarios),Aras (Araxes), Dicle (Tigris), Fırat (Euphrates).

Tam Metin:

PDF

Refback'ler

  • Şu halde refbacks yoktur.


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.