Urdu Şiirinde Öne Çıkan Gayrimuslim Naat Şairleri

Recep DURGUN

Öz


Hint Yarımadası’nda Hz. Peygamber’e naat yazan Müslüman şairler olduğu gibi pek çok gayrimüslim şair de bu türe kayıtsız kalamamışlardır. Bu şairlerin yazdıkları şiirler itikadî yönden her ne kadar tartışmalı olsa da edebi tür olarak baktığımızda gayrimüslim şairlerin kaleme aldıkları naat birikimi azımsanamayacak kadar fazla olup edebiyat çevresi tarafından kabul görmüşlerdir. Bazı ulemalar gayrimüslim şairlerin şiirlerinin naat olarak kabul edilemeyeceği yönünde kesin, katı bir hüküm verirken, bazıları da naatın İslam edebiyatının bir parçası olmasının yanında bir sanat eseri olarak görülmesi gerektiği düşüncesinde olup, bu eserlerin keskin bir dille reddedilmesi gerektiğini belirtir. Bunun yerine Hz. Peygamber’in güzel vasıflarını hatırlatan ve O’na yaklaştıran her şiirin naat olarak kabul edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir. Bu iki grup arasında tartışma uzun süre devam etmiştir. Bu çalışmada bu tartışmadan uzak durulmuş ve ikinci görüş benimsenerek naatların sadece sanatsal yönü üzerinde durulmaya gayret edilmiştir. Bu konu diğer coğrafyalarda naat yazan gayrimüslim naat şairleri olmaması ya da çok az olması ve Hint Alt Kıtası’nda çok yaygın olması sebebiyle tarafımızca ilginç bulunmuştur. Hindistan’da asırlarca birlikte yaşayan Müslüman ve gayrimüslimlerin sık sık din konusunda hilafa düştükleri görülse de, hoşgörünün hakim olduğu dönemlerde bu komşuların birbirlerinden etkilenmemesi imkansızdır. Bazen komşuları bazen de tebliğci tasavvuf ehli tarafından İslam’a davet edilen gayrimüslimlerin İslam şereflendikleri vakıalar az değildir. Hidayete erenlerin naat yazması kadar doğal bir şey yoktur ancak ilginç olan İslam’ı din olarak kabul etmemelerine rağmen Hz. Peygamber’e övgü dolu naatlar kaleme almalarıdır. Hindistan’da gayrimüslim şairlerin naat kaleme almalarının başlıca sebebi Hz. Peygamber’in üstün ahlakı ve örnek kişiliğidir. Ayrıca edebiyatla ilgilenen özellikle şair ruhlu insanların diğer inançlara karşı hoşgörülü olmaları beklenmelidir. Gayrimüslim Urdu naatı tıpkı Müslüman şairlerinin kaleminde olduğu gibi Hindistan yolculuğuna güneyden başlamış kuzeye doğru hızla yol almıştır. Hindistan gayrimüslim şairler arasında naatın bu kadar kabul gören bir sınıf olmasının ardında siyasi, toplumsal ve kültürel sebepler yatmaktadır. İslam tasavvuf ehlinin yarımadada İslam’ı tebliğ ederken Hz. Peygamber’in üstün ahlakını öne çıkarmaları en önemli sebeptir.


Tam Metin:

PDF

Referanslar


Abdulmacid. Aheng-i Hicaz (önsöz), Delhi, Mahbul-el Muttali, 1953.

Abedi, Seyyid Taki. Urus-i Sohen: Tarihi, tahkiki, tecellili ve tenkidi tahriron ka mecmua, Lahor, El Kamer Printırz, 2004.

Argali, F. (2019). “Caiyn aur Krisçin Naatgo Şuara”. http://www.naatkainaat.org/index.php/ جین_اورکرسچین_نعت_گو_شعرا_۔_فاروق_ارگل. Erişim tar: 18.07.2019.

Daniş, Muhammed Ahmed. Hindu Naatgu Şuara, Delhi, Raştriya Sahara, 1993.

Karnali, Asi. Urdu Hamd u Naat par Farsi Şiiri Rivayet ka Eser, Karaçi, Seyyid and Seyyid Publications, 2001.

Mecid, Riyaz. Urdu min Naat Goi, Lahor, İkbal Akademi Publications, 1990.

Melisyani, Arş. Aheng-i Hicaz, Delhi, Mahbul-el Muttali, 1953.

Mirathi, N. (1997). “Gayrimüslimon ki Naatiya Şairi”. Naat Rang, sayı: 4. s. 109-132.

Sertac, Banu. Kavmi Yek Ciheti aur Urdu Şairi, İlahabad, Giyşu Parkaşan Publications, 2004.

Şah, M. (2009). “Hindu Şuara ki Manzum-i Siyret Nigari”. Naat Rang. sayı: 21, s. 270-288.

Mirathi, Nur Ahmed. Behr-i Zaman Behr-i Zuban, Karaçi, Fikr-i Nov, 1996.


Refback'ler

  • Şu halde refbacks yoktur.


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.