Finansal Derinleşme, Ekonomik Büyüme ve Türk Finans Sistemi (1990-2010)
Öz
Finansal derinleşme, bir ülkede kullanılan finansal araç türlerinin artmasıve bu araçların daha yaygın kullanılabilir hale
gelmesidir. Ekonomik büyüme ise bir ülkede üretim kapasitesinin, üretimin ve dolayısıyla millî gelirin artmasıolarak
tanımlanmaktadır. Büyüme için ya üretim faktörleri kullanımının artmasıya da teknolojinin gelişmesi gerekmektedir.
Fonksiyonlarınıetkin bir biçimde yerine getiren gelişmişfinansal sistemler, bireylerin ellerindeki küçük tasarruflarıbüyük yatırımlara
yönlendirerek, yatırımların çeşitliliğinin artmasınısağlayarak, riskleri minimize ederek ve yatırımcılara bilgi sağlama yoluyla
ekonomik büyümeyi artırmaktadır.
Bu çalışmada finansal derinleşmenin ekonomik büyüme üzerindeki etkileri test edilmiştir. Bu nedenle finansal derinleşmenin
ekonomik büyüme üzerindeki etkisi 1990-2010 dönemi üçer aylık veriler hesaplanarak hata düzeltme modeli ile Türkiye ekonomisi
için incelenmiştir. Çalışmada, finansal derinleşme ile büyüme ilişkisinin varlığınıve yönünü tespit etmek amacıyla, literatürde
yaygın olarak kullanılan Hata düzeltme modeli çerçevesinde Granger nedensellik testleri uygulanmıştır. Yapılan testte Türkiye için
1990 – 2010 yıllarıçeyrek dönemler itibariyle ekonomik büyüme ve finansal derinleşmeyi gösteren veriler tespit edildikten sonra
ekonometrik analiz yapılmıştır.
Ekonomik büyüme göstergesi olarak, GSYİH kullanılmıştır. Finansal derinleşmenin ölçülmesinde ise, para arzlarının (M2 ve
M3) GSYİH’ ye oranıile banka mevduat yükümlülüklerinin ve yurtiçi kredi hacminin GSYİH’ ye oranıgöstergeleri kullanılmıştır.
Daha sonra finansal derinleşme göstergeleri ile ekonomik büyüme göstergeleri için VAR modeli oluşturularak, uygun gecikme
uzunluklarıçeşitli testler aracılığıyla belirlenmiştir. Kullanılan seriler düzey bazında durağan olmayıp 1. farklarında durağan
olduklarıiçin (hepsi I(1)) bunlar arasında uzun dönemli ilişkinin yönünü araştıran eşbütünleşme analizi yapılmıştır. Eşbütünleşme
bulunan modellerde vektör hata düzeltme (ECM) elde edilmiştir. Bulunan gecikme uzunluklarıda dikkate alınarak, Türkiye için
Granger nedensellik testleri yapılmıştır.
Kısa dönem analizinde, hata düzeltme teriminin katsayısıistatistiksel olarak anlamlıve negatif olduğu görülmüştür. Dolayısıyla
değişkenler arasında ortaya çıkan sapmalar uzun dönemde denge düzeyine yakınsamaktadır.
Test sonuçlarına göre, Türkiye’ye ait veriler için yapılan analiz sonucunda elde edilen bilgiler finansal derinleşme ve ekonomik
büyüme arasındaki tutarsızlığın kısa dönemde ortadan kalkacağıgörülmüştür.
Finansal derinleşme ölçülerinden Banka Kredileri/GSYİH(Çıktı), M3[M2+Resmi Mevduat+TCMB
Mevduatları]/GSYİH(Çıktı), M2[M1(Dolaşımdaki Para+Vadesiz Mevduat)+Vadeli Mevduat]/GSYİH(Çıktı) olduğu ve bu
oranların ekonomik büyümeyi etkilediği yapılan ekonometrik analiz sonucunda ortaya çıktığıgörülmektedir.
gelmesidir. Ekonomik büyüme ise bir ülkede üretim kapasitesinin, üretimin ve dolayısıyla millî gelirin artmasıolarak
tanımlanmaktadır. Büyüme için ya üretim faktörleri kullanımının artmasıya da teknolojinin gelişmesi gerekmektedir.
Fonksiyonlarınıetkin bir biçimde yerine getiren gelişmişfinansal sistemler, bireylerin ellerindeki küçük tasarruflarıbüyük yatırımlara
yönlendirerek, yatırımların çeşitliliğinin artmasınısağlayarak, riskleri minimize ederek ve yatırımcılara bilgi sağlama yoluyla
ekonomik büyümeyi artırmaktadır.
Bu çalışmada finansal derinleşmenin ekonomik büyüme üzerindeki etkileri test edilmiştir. Bu nedenle finansal derinleşmenin
ekonomik büyüme üzerindeki etkisi 1990-2010 dönemi üçer aylık veriler hesaplanarak hata düzeltme modeli ile Türkiye ekonomisi
için incelenmiştir. Çalışmada, finansal derinleşme ile büyüme ilişkisinin varlığınıve yönünü tespit etmek amacıyla, literatürde
yaygın olarak kullanılan Hata düzeltme modeli çerçevesinde Granger nedensellik testleri uygulanmıştır. Yapılan testte Türkiye için
1990 – 2010 yıllarıçeyrek dönemler itibariyle ekonomik büyüme ve finansal derinleşmeyi gösteren veriler tespit edildikten sonra
ekonometrik analiz yapılmıştır.
Ekonomik büyüme göstergesi olarak, GSYİH kullanılmıştır. Finansal derinleşmenin ölçülmesinde ise, para arzlarının (M2 ve
M3) GSYİH’ ye oranıile banka mevduat yükümlülüklerinin ve yurtiçi kredi hacminin GSYİH’ ye oranıgöstergeleri kullanılmıştır.
Daha sonra finansal derinleşme göstergeleri ile ekonomik büyüme göstergeleri için VAR modeli oluşturularak, uygun gecikme
uzunluklarıçeşitli testler aracılığıyla belirlenmiştir. Kullanılan seriler düzey bazında durağan olmayıp 1. farklarında durağan
olduklarıiçin (hepsi I(1)) bunlar arasında uzun dönemli ilişkinin yönünü araştıran eşbütünleşme analizi yapılmıştır. Eşbütünleşme
bulunan modellerde vektör hata düzeltme (ECM) elde edilmiştir. Bulunan gecikme uzunluklarıda dikkate alınarak, Türkiye için
Granger nedensellik testleri yapılmıştır.
Kısa dönem analizinde, hata düzeltme teriminin katsayısıistatistiksel olarak anlamlıve negatif olduğu görülmüştür. Dolayısıyla
değişkenler arasında ortaya çıkan sapmalar uzun dönemde denge düzeyine yakınsamaktadır.
Test sonuçlarına göre, Türkiye’ye ait veriler için yapılan analiz sonucunda elde edilen bilgiler finansal derinleşme ve ekonomik
büyüme arasındaki tutarsızlığın kısa dönemde ortadan kalkacağıgörülmüştür.
Finansal derinleşme ölçülerinden Banka Kredileri/GSYİH(Çıktı), M3[M2+Resmi Mevduat+TCMB
Mevduatları]/GSYİH(Çıktı), M2[M1(Dolaşımdaki Para+Vadesiz Mevduat)+Vadeli Mevduat]/GSYİH(Çıktı) olduğu ve bu
oranların ekonomik büyümeyi etkilediği yapılan ekonometrik analiz sonucunda ortaya çıktığıgörülmektedir.
Anahtar Kelimeler
Finansal Derinleşme, Ekonomik Büyüme, Birim Kök Analizi, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modeli
Tam Metin:
PDFRefback'ler
- Şu halde refbacks yoktur.
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.