Mevlâna’nın Hoşgörü Felsefesi ve İletişim

Yağmur Küçükbezirci

Öz


İletişim kurmak insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından birisidir. Genel olarak insanlar duygu, düşünce ve hislerini paylaşmak
isterler. Kişilerarasıiletişim kurarken mesajlarıgönderen konumunda olan kaynak, zihninden geçen mesajıkodlayarak alıcıya kanal
vasıtasıile iletir, alıcımesajıçözümleyip geribildirimde bulunur ve alıcıkaynak; kaynak alıcıdeğişim sürecinde iletişim gerçekleşir.
İletişim kurmak teorik olarak basit gibi görünse de sağlıklıiletişim kurmayıengelleyen birçok unsur vardır. Bu unsurlar
fiziksel, teknik, psikolojik ya da sosyal ve örgütsel olarak sınıflandırılabilir (Sabuncuoğlu ve Gümüş, 2008:175). Kaynak tarafından
iletilen mesajın, alıcıtarafından tam anlamıyla çözümlenmesi ve alıcının gönderdiği geri bildirimin de aynı şekilde kodlanıp, kaynak
tarafından tam manasıyla çözümlenmesi teoride kolay görünse de uygulama da bu kadar basit değildir.
Gelişen teknoloji ile birlikte değişen şehir yaşamıve bireysel hayat tarzlarıkültürel farklılıkların ortaya çıkmasına sebep
olmuştur. Kültürel farklılıklar gösteren bireyler arasında iletişim kurma çabalarıazalmıştır. Her birey kendi yaşam tarzının daha
iyi olduğunu, karşıtarafın davranışlarının doğru olmadığınısavunurken, en küçük bir farklılık bile sorun haline getirilmeye
başlamıştır. Bireylerin yaşam kültürünün içerisine dini inanışları, giyim tarzları, yemek çeşitleri, ev döşemeleri, izledikleri
programlar, dinledikleri müzik gibi birçok unsurlar dâhil edilebilir. Bu unsurlar bireylerin kendi tercihleridir ancak günümüzde
ötekileştirme diye de tabir edebileceğimiz bir yaklaşım söz konusudur. İnsanlar kendileri gibi görünmeyen ve düşünmeyen
kimselerle zorunlu olmadığıhallerde görüşmekten ya da iletişim kurmaktan kaçınmaya çalışmaktadırlar.
Bu bağlamda, etkili iletişim kurmayıengelleyen unsurlar olmasına rağmen, zihnimizden geçen mesajıtam manasıyla
iletememenin ya da alıcıolarak kaynağın gönderdiği mesajıçözememekten kaynaklanabilen iletişim çatışmalarınıen asgari düzeye
indirmenin bir yolu da Mevlâna’nın hoşgörü felsefesini anlamaya çalışmaktır. Mevlâna, dil, din, ırk, inanç, meslek ve sınıf ayrımı
yapmadan, insanların farklılıklarına saygıve sevgi ile yaklaşarak derin hoşgörü anlayışıile her daim diyalog kurmaya çalışmıştır.
Bu çalışma da sağlıklıiletişim kurmada Mevlâna’nın felsefesi ile birlikte, hoşgörünün yeri, etkisi ve önemi incelenecektir.

Tam Metin:

PDF

Refback'ler

  • Şu halde refbacks yoktur.


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.