AKŞEHİR'DE GÜDÜK MİNARELİ MESCİD

Tahsin Samur

Öz


Arabca'da mescid eğilmek, alnını yere koymak, baş eğmek kısaca secde yapmak anlamına gelen (s c d) kökünden gelmiş olup, ilk inşa edilen mescidin de Arabistan'da "KÜBÂ" olduğu kaynaklarda belirtilmektedir (1).

Selçuklu ve Akşehir Mescidleri hakkında kısa bir bilgi vermek gerekirse, bu yapıların bazı özellikleri ile karşılaşmaktayız.

Genellikle kuzey cephelerinde birer son cemaat yerleri bulunan ve üzerleri kubbe ile örtülü, bazan cephenin bir kenarında birde minaresi olan mütevazi dini i-badet yerleridir. Bu mütevazi görünüşlerine rağmen, Selçuklu dini yapıları.içerisinde gelenek ve özellikleri ile önemli bir yer işgal ederler.

13. yüz yıl başına kadar inen mescidler, mimarlık tarihi yönünden derli toplu olarak doğru ve tam bir şekilde tahlil ve tasnifi yapılmamıştır (2).

Anadolu'da Mescidlerin ilk inşasına Konya ve Akşehir'de başlanmış Beylik ve OsmanlIlar zamanın da değişik varyasyonlarla devam edilmiştir.

Konya ve Akşehir Mescidleri genelde ortak özelliklere sahip olmakla beraber, konumuz olan Güdük Minareli Mescidin geleneklerin dışında istisnaî bir örnek teşkil eder.

Tam Metin:

PDF

Refback'ler

  • Şu halde refbacks yoktur.


Creative Commons Lisansı
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.